Gündem Manşet

15 Temmuz: Bir gece, bir millet, sonsuz cesaret

15 Temmuz gecesi, Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca yürek tek bir kelimenin etrafında kenetlendi: Vatan. Şehitlerin fedakârlığı, gazilerin onuru ve milletin direnciyle yazılan bu destan, asla unutulmayacak. 15 Temmuz: Bir..

15 Temmuz: Bir gece, bir millet, sonsuz cesaret

15 Temmuz gecesi, Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca yürek tek bir kelimenin etrafında kenetlendi: Vatan. Şehitlerin fedakârlığı, gazilerin onuru ve milletin direnciyle yazılan bu destan, asla unutulmayacak.

15 Temmuz: Bir gece, bir millet, sonsuz cesaret

15 Temmuz 2016 gecesi, Türkiye’nin dört bir yanında yürekler aynı anda çarptı. İstanbul’da, Ankara’da, Erzurum’da, Diyarbakır’da, Edirne’de… O gece herkes tek bir kelimenin etrafında kenetlendi: Vatan.

İstanbul Boğazı’nda, tankların namlusu halkın kalbine çevrildiğinde kimse geri çekilmedi. Genç bir baba, oğlunun elini sımsıkı tuttu, “Korkma, bu gece şerefimizi koruyacağız” dedi. Ankara’da Meclis’in önünde yaşlı bir teyze bastonuyla yürüdü, alnındaki teri silip “Bu bayrak inmeyecek!” diye haykırdı.

Kocaeli’nde fabrikalarından çıkan işçiler, ellerinde bayraklarla meydanlara aktı. Gaziantep’te bir genç kız, “Ben de varım!” diyerek canını ortaya koydu. O gece bütün şehirler sanki tek bir şehir olmuştu.

ŞEHİTLER: ÖLÜMSÜZ KAHRAMANLAR

251 şehit… Her biri bir hikâye, her biri bir destan. Kimisi yeni evlenmiş, kimisi baba olmayı bekliyordu. Kimi üniformasını çıkarıp sivil kıyafetiyle cepheye koştu. Kimi sadece sosyal medyadan gördüğü çağrıyla kalktı, tankın önüne yürüdü.

Astsubay Ömer Halisdemir, aldığı emirle hain generalin karşısına dikildi. Tek bir kurşunla bütün planlarını boşa çıkardı, şehit düştü ama direnişin kaderini değiştirdi.

Ankara Gölbaşı’nda şehit düşen kadın polis Demet Sezen, ardında gözü yaşlı bir eş ve küçük bir çocuk bıraktı. Ama o gece devletin emanetini teslim etmedi.

Polis memuru Hasan Gülhan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde yüzlerce vatandaşın siperiydi. Bir kurşun geldiğinde bile tek bir adım geri atmadı. O gece emniyet binasının kapısı düşmedi.

Ve daha niceleri… İsimleri, doğduğu köylerde, yaşadığı mahallelerde, şehir meydanlarında dualarla anılıyor. Her biri bu milletin sonsuz borçlu olduğu kahramanlar.

GAZİLER: ONURUN BEDENİ

O gece hayatta kalanlar da susturulamaz birer tanık oldu. Kimi kolunu kaybetti, kimi bacağından vuruldu. Ama hiçbiri “Keşke gitmeseydim” demedi.

Ankara’da Meclis önünde vurulan bir gazi, yıllar sonra verdiği röportajda şöyle diyecekti:

“Evet, canımız yandı. Ama o gece milletin yüzü yere düşseydi, bugün hiçbirimizin başı dik olmazdı.”

15 Temmuz’un gazileri, yalnızca bedenlerindeki izlerle değil, yüreklerindeki ateşle yaşadı. Onların yarası, bu ülkenin onuru oldu.

O GECEDEN BUGÜNE: DİRİLİŞİN MİRASI

Dokuz yıl geçti. Ama 15 Temmuz hâlâ dün gibi taze. Her yıl o gece saat 00.13’te selalar okunuyor. Şehitler hatırlanıyor. Gaziler ellerinde bastonları, sakladıkları gazi kartları, gözlerinden damlayan yaşlarla anıyorlar.

Bugün çocuklar büyüyor, o geceyi kitaplardan okuyor. Ama aileler biliyor ki, o gece yaşananları anlatmak kolay değil. Çünkü bu bir gece değil, bir milletin varoluş kavgasıydı.

O günden sonra Türkiye bir daha eskisi gibi olmadı. Devletin kurumları yeniden şekillendi. İhanet yuvaları birer birer temizlendi. FETÖ’nün karanlık ağı çözüldü.

Ve bir gerçek hep hatırlandı: Millet, gerektiğinde canını ortaya koyar. Bu topraklar teslim alınamaz.

VATAN NÖBETİ BİTMEYECEK

15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü, yalnızca anma günü değil, bir milletin karakterinin yeniden ortaya çıktığı gündür.

Bugün Türkiye’nin dört bir yanında dev bayraklar dalgalanıyor. Şehitlerin isimleri kürsülerde okunuyor, gaziler minnetle selamlanıyor. Ve her meydanda aynı söz yankılanıyor:

“Unutmayacağız. Unutturmayacağız.”

Çünkü 15 Temmuz, yalnızca geçmişin hatırası değil; yarının teminatıdır. Şehitlerin canıyla mühürlediği bu vatan nöbeti, sonsuza dek sürecek.

 

KAYNAK: TÜRKGÜN

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL